Yelkenler Biçilecek

Googlenin Yeni Süprizi Chrome Os İşletim Sistemi

Google 'un Yeni Süprizi Geliyor Bir süredir Goole'un üzerinde geliştirme çalışmaları yapılan ve dizüstü bilgisayarlar için geliştirilecek olan Chrome OS işletim sistemi nin çalışmaları bitmek üzere olduğu ve kısa bir süre sonra piyasaya sunulacağı tahmin ediliyor. Ancak bugün internette yayılan bir söylentiye göre Google işletim sistemi Chrome OS u kendi üreteceği dizüstü bilgisayarı Smartbook ile birlikte sunmaya hazırlanıyor.  İnternet dünyasına bomba gibi düşen bu habere bakılırsa üretmeyi planladığı netbook adının Smartphone ve Netbook adlarından kelimeleri alarak bu ismi verdikleri söyleniyor. Bu önemli gelişmede Google, Smartbook un üretimini Tayvan kökenli bilgisayar üreticisi Inventec ile ortak çalışma yaparak üretmeyi planlıyor. İlgi uyandıran bu haberlerin aslında daha öncede benzer durum yaşanan Android in çıktığı ilk dönemlerde yine Google mobil işletim sistemi Android i kendi ürettiği telefonu Nexus One ile birlikte piyasaya sunmuştu ancak beklediği alakayı bulamamıştı. Mobil işletim sistemi Android ile kendine piyasada iyi bir yer edinen Google, bu kez de hedef olarak bilgisayar işletim sistemlerine gözünü dikerek Chrome OS adındaki işletim sistemi için çalışmalara başladığını açıklamıştı, Chrome OS un Kasım ayında hazır olması beklenirken bugün ortaya atılan bu söylenti ile Google un kendine yeni bir hedef koyarak netbook üretimi yapmak için çalışmalara başladığı iddia edildi.

Tescilli İlk Türk Hacker

Tamer Şahin: İlk türk hacker   Bill Gates'in mailine bile girme başarısı göstermiş tescilli ilk türk hacker ile yapılmış ilgi çekici bir söyleşi.

1999 yılında Süperonline internet sitesinin bir hafta boyunca kapatarak Türkiye’de, 2002 yılında ise Microsoft bilgisayar sistemine girerek Bill Gates’in çok özel e-posta yazışmasını internette yayına vermesiyle tüm Dünya’da adını duyuran bir Türk: Tamer Şahin. Kendisini ‘Beyaz Hacker’ olarak niteleyen Tamer hakkında birçok araştırmamın neticesinde kendisinin keşfetme duygusunun zirvede olduğunu gördüm. Bana kalırsa da hep bir araştırma ve keşfetmek insanı başarıya götüren en önemli bir etkendir. Hatta bu bağlamda şu veciz söz meramımı eksiksiz anlatıyor: Merak ilmin hocasıdır. Google gibi büyük firmalardan aldığı teklifi reddederek kendi şirketini kuran Tamer bana göre vizyonunun ne kadar büyük olduğunu göstermiştir. Keza röportaj teklifimizi reddetmeyerek ise özverisini Bütün Türkiye seni yakından tanıyor ama bizim için bir kez daha kendini kısaca tanıtabilir misin? 1981 yılında İzmir’de doğdum. Bilgisayarlara ilgim 13 yaşında başladı. Bu ilgi gittikçe beni o kapalı kutunun bilinmeyenlerini araştırmaya itti. Lise bittikten sonra profesyonel iş hayatına atıldım. Ufak bilgisayar firmalarında başlayan bu süreç yıllar geçtikçe beni farklı noktalara doğru sürükledi. Gerçekten keyif aldığım şeyin bilgisayar sistemlerinin zayıflıklarını bulmak olduğunu anladığımda artık tamamen o konu üzerine çalışıyor duruma gelmiştim. Microsoft sistemlerine girerek Bill Gates’e ait mailleri internette yayınladın. Bunu yapmanın nedeni kendi varoluşsal kanıtlamanın dışa vurumu mu? Nedir bu hackerların derdi acaba Tamer? İnsanlık tarihte olduğu gibi varoluşundan beri keşfetmeye meraklı olmuştur. Milliyeti, dili, cinsiyetine bakılmaksızın herkes internette eşittir. Bu insanlarla iletişim kurmak, tanışmak ve istemediğin sürece kimliğini deşifre etmemek üzerine kurulu.. Hacker kültürü yavaş yavaş internet kültürü olma yolunda ilerliyor. İşin püf noktası özgürlük. Mesela; bir filmde güçlü rakiplerini yenen bir kişi yasadışı işler yapıyor olsa dahi insanlar onu tutar; çünkü böyle karakterler özgürlüğün de simgesi olmuştur. Diğer bir konu ise; Genel olarak bir yargı hakim: hackerlığın yaşadışı bir şey olduğunu sanmaları. Bilgiyi ve gerçeği arayan insanların yaşadışı bir şeyler yaptığının düşünülmesi üzücü. Bugün yazılım endüstrisinde hackerlar ve yazılım üreticileri adeta bir çarkın dişlileri gibidir: bir taraf yazılımı üretir diğer taraf ise bunun daha iyi düzeye gelebilmesi için güvenlik açıklarını ortaya çıkarır. Sorgulayan, maceraperest ve ifade özgürlüğüne inanan herkes hacker ruhuna sahip demektir. Bunda kötü bir yan olduğunu düşünmüyorum Çok dikkatimi çeken bir şey var: Akademik bir eğitim almadığın takdirde dünyanın en dikkat çeken kişiler arasında oldun. Bu başarını neye borçlusun? “Keşke en azından üniversite okusaydım” dedin mi hiç? Ben özünde sadece “meraklı” bir insanım. Bu merak bilinmeyeni araştırmaya itiyor beni. Bu kafanızda silip atabileceğiniz ya da bir anda merak ettiğiniz soruların cevaplarını bulabileceğiniz bir şey değil. Sistemlerin, süreçlerin herkesçe bilinmeyen yönlerini araştırmayı veya bir sorunun cevabını kendiniz bulmayı bıraktığınız anda, zaten kendinizden büyük bir parça yitirmişsiniz demektir. Öğrenmeyi reddetmek ise adeta gelişimi reddetmek ile eş anlamlı. Fakat öğrenilen bir takım yetilerin akademik anlamda kazanılabilmesi mümkün değil. Bugün bilişim suçlarıyla ilgili çalışan yasal merciler ve akademik bilirkişiler birtakım olayları aydınlatamıyor. Bilgisayar mühendisliği üzerine doktora yapmış kişiler bazı güvenlik süreçlerini kavrayamıyor ve benden eğitim alıyorlar. Bunun nedeni ne okullardaki eğitimin eksikliği, ne de başka bir şey. Bunun nedeni bir mühendis, akademisyen, yasa uygulayıcı bakış açısıyla hacker bakış açısının tamamıyla birbirinden farklı olması. Benim fikrim, eğer etrafınızdaki insanlar zamanınızı boşuna harcadığınızı düşünüyor; fakat siz yaptığınız şeyden gerçekten zevk alıyorsanız, buna kapılmışsınız demektir. Ve yaptığınızdan taviz vermiyorsanız içinizde bir hackerın iyi tarafı var demektir. Bu aydınlık taraf sizi başarıya götüren bir yol olarak sürekli önünüzü aydınlatacaktır Google ve diğer büyük firmalardan iş tekliflerini reddettiğini biliyorum. Şu an ise kendi şirketinin patronusun. Bu kararın senin için isabetli oldu mu? Özel bir soru olacak ama şu ana kadar birilerinden hiç tehdit aldın mı? 2000 yılından beri birçok firmayla ortak çalışmalara imza attım. Bir hacker gözüyle sistemlerinin denetlenmesi, zayıflıklarının bulunması, e-ticaret, e-öğrenim gibi geniş bir yelpazede çalışmalar yapan bir ekibim var. Açıkçası kendi firmam dışında bir yerde çalışmayı düşünmedim. Hackerlık nasıl bireysellik içeren bir kavramsa, benim fikirlerim de onunla paralel olarak ilerledi. Daha bireysel anlamda önderlik edebileceğim, kendi vizyonumu aktarıp farklı bir noktaya taşıyabileceğim bir yapının içerisinde olmak istedim. Büyük şirketlerde bu süreçler çok daha yavaş işliyor. Büyük kuruluşlardan gelen bir çok teklifi kendi hedeflerim ve bu gibi nedenlerle reddettim. Bugüne kadar birçok tehdit aldım. Fakat nedense bunları eyleme döken biriyle karşılaşmadım. Belki de kimse üzerinden fayda elde etmeye çalışmadığımdan bu tehditler eyleme dönüşmedi. Üstü kapalı ve üsturuplu tehditler bu sıralamada başı çekiyor diyebiliriz. Özellikle internet yoluyla yaptıkları yasadışı tekliflerinin reddedildiğini gören insanlar “sen beni unut, ben seni unutayım” gibi bir mantığa dayanarak bazen tedirgin olabiliyorlar. Bundan sonraki hedeflerini bizimle paylaşır mısın? Bu bir dizi yapımcısına “gelecek bölümde ne olacak?” diye sormak gibi. İnternet içerisinde bulunduğumuz çok büyük bir ağ. Bu ağda olabilecek yenilik ve değişimlerin yansıması her kişi ve kuruluşun kendi stratejilerini günden güne yenilemesini gerektiriyor. Geçmişe dönüp bakınca nelerin değiştiğine dikkat edersek; artık sadece bilgi güvenliği değil, aynı zamanda e-ticaret, e-öğrenim ve web tabanlı uygulamalar konusunda da ekibi ile beraber dünya standartlarını yakalamış bir organizasyon içerisinde bulunuyorum. Bilgi güvenliği ve diğer üç kelime gelecekte dünyayı şekillendirecek anahtar kelimeler. Genç yaşında başarıyı yakalamış birisi olarak gençlere tavsiyelerde bulunacak olsan neler söylersin? • İdeallerinizden ödün vermeyin. • Kendinize çizdiğiniz yolda ilerlerken bir çok insan eleştirecektir. Özeleştirinin dozunu iyi ayarlayıp, gerekiyorsa kulak asmayın. • Kafanızda sürekli ilerleyen süreçlere dair bir liste olsun. O konularda düşünüp değişkenleri gözden geçirin. Neleri, nasıl yapabileceğinizi düşünün. • Asla kimseden “bilgi dilenmeyin”. Kendiniz araştırıp öğrenin. Göreceksiniz bunun tadı hiçbir şeyde yoktur. • Bazen bazı şeyleri çok iyi bilseniz bile sadece “bilmeniz gerektiği kadarını biliyormuş gibi” davranarak insanları ve olayları bir süre gözlemleyin.

Hackerliğin Tarihi Ve En Büyük Sanal Vurgunlar

Bilgisayarlara sürekli zarar verdikleri gerekçesiyle kullanıcıların korkulu rüyası olan hacker’lar, aslında 70′li yıllardan bu yana hayatımızda… Şirketlere verdikleri milyon dolarlık zararlarla adlarını her dönem bahsettiren hacker’ların kimisi yaptıkları yüzünden parmaklıklar ardına girerken, kimisi ise beyaz şapkalı hacker olarak güvenlik şirketlerinde boy gösteriyor.

Ancak hacker’ların geçmişini ne kadar biliyoruz? İlk hacker’lık girişimi ne zaman ortaya çıktı? Dünyanın en tehlikeli hacker’larının güvenlik şirketlerinde çalıştığını biliyor muydunuz? Bu makalemizde hacker’ların geçmişini masaya yatırıyoruz.

1960 

İlk bilgisayar hacker’arı MIT’te (Massachusetts Institute of Technology) ortaya çıktı. Bu hacker’ların amacı ise bu enstitü içinde elektrikle çalışan trenlerin daha hızlı yol kat etmesini sağlamaktı ve hacker’lık bilgilerini bu yönde kullanıyorlardı.

1971 

70′li yılların başında geliştirdiği basit bir araç sayesinde bedava telefon görüşmesi yapabilmeyi başaran Draper, hacker’ların da babası olarak biliniyor. Draper, 2007 yılında da tecrübelerini paylaşmak için Türkiye’ye gelmiş ve yoğun bir ilgiyle karşılanmıştı.

1983 

War Games isimli bir film ile hack’leme eylemi ilk kez sinema perdesine taşındı ve halka gösterildi. Filmin ana karakteri Matthew Broderick, bir bilgisayar oyununu kırarken ekrana yansıyordu.

1984 

16 Aralık 1959 yılında dünyaya gelen ve Emmanuel Goldstein olarak da bilinen Eric Corley, 4 ayda bir yayınlanan 2600 isimli hacker dergisinde editörlük görevini sürdürürken yazılarıyla adını tüm dünyaya duyurmayı başarmıştı.

1987 

17 yaşındaki lise öğrencisi olan Herbert Zinn, Shadow Hawk olarak da biliniyor. ABD’de bulunan cep telefonu operatörü AT&T’nin bilgisayarlarını hack’lediğini sonraları itiraf eden Zinn, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Uzmanlara göre Zinn, neredeyse ABD’nin telefon ağını toptan çökertmek üzereydi.

1988 

Robert Tappan Morris, 88 yılında yazdığı ve kendi adını verdiği Morris solucan yazılımıyla birlikte ARPANET’e bağlı 60 bin bilgisayarın 6 binden fazlasını çökertmişti. Kendi kendine sürekli çoğalabilen bir yapıda olan Morris, geliştirilen ilk solucan olma özelliğine de sahip.

1989  

Dünyanın çok yakından tanıdığı Kevin Mitnick, Motorola, Nokia, Sun Microsystems ve Fujitsu gibi önde gelen teknoloji şirketlerinin bilgisayar ağlarına girdi ve mahkemece 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mitnick, bugün beyaz şapkalı bir hacker olarak güvenlik danışmanlığı görevini sürdürüyor.

1990 

Amerikan gizli servisi, uzun bir araştırma döneminin ardından 14 kentte büyük bir hacker operasyonu başlattı. Sabah erken saatlerde yapılan baskınlarda bilgisayar, kredi kartı ve telefon sahtekarlığı yapan çok sayıda kişi tutuklandı. Bu operasyon hacker gruplarına büyük darbe vurdu.

1989  

Dünyanın çok yakından tanıdığı Kevin Mitnick, Motorola, Nokia, Sun Microsystems ve Fujitsu gibi önde gelen teknoloji şirketlerinin bilgisayar ağlarına girdi ve mahkemece 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mitnick, bugün beyaz şapkalı bir hacker olarak güvenlik danışmanlığı görevini sürdürüyor.

1990 

Amerikan gizli servisi, uzun bir araştırma döneminin ardından 14 kentte büyük bir hacker operasyonu başlattı. Sabah erken saatlerde yapılan baskınlarda bilgisayar, kredi kartı ve telefon sahtekarlığı yapan çok sayıda kişi tutuklandı. Bu operasyon hacker gruplarına büyük darbe vurdu.

1991 

Genel Muhasebe Ofisi, Hollandalı gençlerin Savunma Departmanı bilgisayarlarına girdiğini keşfediyor. Körfez Savaşı esnasında bu gençlerin önemli operasyon bilgilerini değiştirdiği veya kopyaladığı ortaya çıkıyor. Bu bilgiler arasında askeri personel hakkında detaylar, Körfez bölgesine aktarılan askeri ekipmanın detayları ve geliştirilmekte olan önemli silah sistemleri de yer alıyor.

1994 

“DataStream” ve “Kuji” lakaplı iki hacker, Griffith Hava Kuvvetleri Üssü’ne ve yüzlerce başka sisteme sızıyor. Diğer bilgisayarlar arasında NASA ve Kore Atom Araştırmaları Enstitüsü de yer alıyor. Scotland Yard dedektifleri “Data Stream”i yakalamayı başarıyor. 16 yaşındaki İngiliz genci yakalandığında cenin pozisyonuna girip ağlamaya başlıyor. “Kuji” ise asla bulunamıyor.

1996 

Johnny [Xchaotic] adını kullanan bir hacker, 40 kadar politikacı, iş adamı ve çeşitli enstitülerin liderlerini e-posta bombardımanına tutuyor. Hedeflerin e-posta adreslerini internet posta listelerine yazdırarak bir hafta sonunda 20.000 e-posta oluşturan hacker, her hedefi neden seçtiğini açıklamayı da ihmal etmiyor. Bu hacker asla yakalanamadı.

1998 

Savunma Sekreteri John Hamre, hackerların Pentagon’un gördüğü en organize ve sistematik saldırıyı düzenlediğini duyuruyor. Kaliforniya Cloverdale’den iki delikanlı olaylarla bağlantılı oldukları için gözaltına alınıyor. İsrailli hacker “the Analyzer” da elebaşı olarak tutuklanıyor.

1999 

Norveçli bir hacker gurubu olan Masters of Reverse Engineering (MoRE), DVD kopya korumasını kırmayı başarıyor. DVD’lerdeki korumaları kaldıran bir yazılımı internet üzerinden dağıtıyorlar ve eğlence endüstrisinden üzerlerine dava yağıyor.

2000 

Üç günlük bir süre zarfında hackerlar, Yahoo!, Amazon.com, Buy.com ve CNN.com gibi dünyanın önde gelen sitelerini çökertiyorlar. Denial of Service saldırıları böylece meşhur oluyor.

2000 

9 milyon hack denemesinden sonra güvenlik sitesi AntiOnline, Avustralyalı bir hacker olan “ron1n (n1nor)” tarafından hackleniyor. AntiOnline, site sahibi olan John Vranesevich tarafından hacklenemez ilan edilmişti. Bütün hackerların dikkatini üzerine çeken site, zayıf bir cgi kodu yüzünden hackleniyor.

2000 

Creditcards.com adresinden 55.000 kredi kartı numarası çalınıyor. Bu site online ticaret sitelerinin kredi aktarımlarını işliyordu. 25.000 kredi kartı bilgisi, fidye istemi karşılanmayınca internette yayınlanıyor.

2001 

Amerikan yetkilileri, İngiliz hacker Gary McKinnon’un kritik işletim sistemi dosyalarını silmek suretiyle Amerikan Ordusu’nun Washington sistemlerinden 2.000 bilgisayarı 24 saatliğine devre dışı bıraktığını, Amerikan Donanması’nın silah envanter kütüklerini sildiğini ve 11 Eylül terörist saldırılarından sonra bu yüzde 300 donanma bilgisayarını devre dışı bıraktığını iddia ediyorlar.

2001 

Los Angeles Times gazetesinin haberi büyük korku uyandırıyor. Habere göre hackerlar Kaliforniya elektrik sistemini kontrol eden bilgisayar ağına saldırarak 17 günlük bir krize sebep oldu. Saldırının Çin’in Guangdong bölgesinden geldiği sanılıyor. Bu olay ülkenin önde gelen devlet adamlarını endişelendiriyor.

2002 

17 yaşında Belçikalı bir bayan hacker olan “Gigabyte, Microsoft’un en son programlama dili olan C#’de yazılan ilk virüsü yaratma şerefine(!) nail oluyor.

2002 

52 yaşında bir Tayvanlı kadın, Lisa Chen 9 yıl hapse mahkum ediliyor. Amerika’nın en büyük korsanlık vakalarından birinde 75 milyon dolarlık korsan yazılım ele geçiriliyor

2006 

Jeanson James Ancheta 57 ay hapis cezasına ve 15.000 dolar tazminat ödemeye mahkum ediliyor. Donanma Hava Savaşı Merkezi ve Savunma Bilgi Sistemleri Ajansı düzenlediği saldırının sonucunda 60.000 dolarını, BMW’sini ve bilgisayarını da devlete vermek zorunda kalıyor.

2007 

Birleşmiş Milletler internet sayfası bir Türk hacker grubu tarafından değiştiriliyor. Ban Ki-Moon’un konuşmasının yerine “Kerem125 MOsted ve Gsy tarafından hacklendi. Bu bir siber protestodur. Hey İsrail ve Amerika, çocukları ve başka insanları öldürmeyin. Sonsuza kadar barış, savaşa hayır” yazısı görünüyor.

2008 

Conficker solucanı ilk kez tespit ediliyor. Şubat 2009 itibariyle 15 milyon bilgisayara bulaşıyor. 13 Şubat’ta Microsoft, Conficker’ın yaratılmasında ya da dağıtılmasında parmağı olan kişiler hakkında bilgi verenlere 250.000 dolarlık bir ödül vaat ediyor.

2008 

Bir grup hacker, “Wardriving” yani savaş sürüşü isimli bir metod kullanarak 40 milyon kredi kartı numarası çalıyor. Etrafta araçla dolaşırken güvensiz kablosuz ağlara dinleme yazılımı değiştirme yöntemiyle, Amerikan tarihinin en büyük kredi kartı vurgununu gerçekleştiriyorlar.

Facebook Mail Hesabı

Facebook hakkında birkaç gündür konuşulan e-posta söylentisi sonunda gerçek oldu ve Facebook'un sahibi Mark Zuckerberg tarafından Facebook mail özelliği resmen duyuruldu.

Dünya genelinde 500 milyonu aşkın bir kullanıcı kitlesine sahip sosyal paylaşım sitesi Facebook, @facebook.com isimli bir e-posta ve sosyal mesajlaşma hizmetini devreye soktu. Facebook'un bu yeni hizmeti ile -Facebook'tan günde 4 milyarın mesajın gönderildiği dikkat alınırsa- sosyal mesajlaşma da yeni bir boyut kazanacak. 

Hem sosyal mesajlaşmayı hem de e-posta hizmetini aynı anda içerisinde barındıran Facebook mail ayrıca; Microsoft ile yapılan bir anlaşma çerçevesinde depolama kapasitesini Windows Live SkyDrive bağlantısı ile 25GB'a kadar arttırmak mümkün. Ayrıca Outlook Web uygulamaları ile kullanıcılar Word, Excel ve Powerpoint dosyalarını Facebook üzerinden arkadaşlarıyla rahatça paylaşabilecek.

Peki Facebook e-posta adresim nasıl olacak?
Mailiniz profil sayfanızın linki ile aynı olacak. Yani facebook.com/kullanıcıadı olan profil adresiniz gibi mailinizde kullanıcıadı@facebook.com olacak. Şimdilik Facebook maili hemen alamıyorsunuz ancak bu adresten facebook mail için başvurabilirsiniz. 


Tekno Kampus http://www.teknokampus.com/Facebook.Mail.Eposta-h-1669.asp#ixzz16E2lhS8O

Facebookdan Gmaile Engel

Facebook'un arama konusunda Microsoft'un Bing arama motoru ile işbirliğine gitmesine en çok Google kızmış ve Facebook'ta arkadaş arama bölümünde Gmail'e erişimi durdurmuştu. Ve sonunda Facebook'ta Gmail'i arkadaş arama bölümünden kaldırdı.

Daha önce buradaki haberimizde size bilgisini verdiğimiz Google ve Facebok arasındaki savaşta Google geri adım atmayınca Facebook'ta arkadaş arama bölümündeki Gmail'den veri alma kısmını kaldırdı.

Bilindiği gibi eskiden Gmail hesabınız ile Facebok'u ilişkilendirip daha önce iletişime geçtiğiniz kişilerin mailleri üzerinden Facebook'ta o kişileri bulmanız sağlanıyordu (sadece Gmail değil diğer büyük e-posta siteleri de desteklenmekte). Ancak Facebook'un arama bölümünü Google yerine Microsoft'a vermesi Google ile Facebook arasıda bir gerilime dönüşmüş ve Facebook'a Gmail desteğini kesmişti.

Bir süre Gmail'e farklı yollardan bağlantı kurmaya çalışan Facebook, çalışmaların olumsuz sonuçlanmasının ardından artık arkadaş arama sayfasından Gmail bölümünü kaldırdı. Hala bazı yeni üyelere Gmail bölümü gözükse de o bölümün çalışmadığı belirtilmekte. 

Tekno Kampus http://www.teknokampus.com/Facebook.Gmaili.Sildi-h-1682.asp#ixzz16E1x5VDL

İlk Bilgisayar

Bilgisayar tarihçesine bir göz atarsak, bilgisayar fikrinin çok eskilere dayanmadığını görürüz. Daha 1830′larda Charles Babbage (1792-1871) fark makinesini ve ardından analitik makineyi yapmasıyla hesaplama işlerinin elektro mekanik araçlara yaptırılması ve sonuçların elde edilmesi görüşü doğmuştu. Charles Babbage yaptığı bu makineler ile başarılı sonuçlar elde edememesine rağmen, bilgisayarların temelinin onun tarafından atıldığı kabul edilmektedir.

1850 yılında George Boole kendi adıyla anılan ve sadece 1 ve 0 rakamlarının kullanıldığı Boole Cebiri sistemini bularak, bilgisayarların gelişimi üzerinde önemli rol oynamıştır.

1890′da Herman Hollerith tarafından, delikli kartlarla bilgilerin yüklenebildiği ve bu bilgiler üzerinde toplama işlemlerinin yapılabildiği bir elektro mekanik araç geliştirdi. Bu hesaplayıcı ABD’nin 1890 nüfus sayımında başarılı biçimde kullanıldı.

İlk analog bilgisayar 1931 yılında Vannevar Bush tarafından gerçekleştirildi. Buna karşılık, ilk sayısal bilgisayarı George Stibiz 1939′da New York’taki Bell Laboratuvarında üretti. Stibiz ikili sistemi bu makinaya uygulayarak komplex sayılarla aritmetik işlemler yapılmasını sağladı.

Bilgisayarlar konusunda en önemli ve hızlı gelişmelerin 2. Dünya Savaşından sonra başladığı görülüyor. Haward Aitken IBM ile işbirliği yapmak suretiyle 1944′de MARK I’i tamamladı. Bu bilgisayar küçük kapasiteli olmasına rağmen o günün koşullarında büyük bir başarı olarak kabul edildi. MARK I’e bilgiler delikli kartlarla veriliyor ve sonuçlar yine delikli kartlarla alınıyordu.

Akıllı Mesaj

TURKCELL Akıllı Mesaj Servisi Hakkında Nasıl Kullanılır ?

Akıllı Mesaj tüm kurumsal, bireysel, faturalı ve Hazır Kart kullanıcıların bilgisayar üzerinden kendi hatlarıyla %50 indirimli SMS ve MMSgöndermeye yarayan bir servistir.

Servisi kullanmak için programı yüklemelisiniz.

Akıllı Mesaj yeni özellikleriyle hayatınızı kolaylaştıracak:

• Akıllı Mesaj, Microsoft Outlook’unuzda kayıtlı kişileri okur ve kullanabilir. Ayrıca dilerseniz kendi adres defterinizi/gruplarınızı oluşturabilirsiniz.
• Gelen e-postayı SMS ile yanıtlayabilirsiniz.
• Microsoft Internet Explorer üzerindeki mobil bir telefon numarasına sağ tık yaparak SMS gönderebilirsiniz.
• Microsoft Internet Explorer üzerindeki herhangi bir resmi/imajı sağ tık ile MMS olarak gönderebilirsiniz.
• Microsoft Internet Explorer üzerinde seçtiğiniz herhangi bir metni ya da linki sağ tık ile SMS olarak gönderebilirsiniz.
• Toplantı çağrılarını SMS ile hatırlatabilirsiniz.
• İleriki bir tarihe SMS gönderebilirsiniz.
• Oluşturacağınız gruplara kendi numaranızdan toplu olarak parti, kutlama gibi organizasyonları bildirebilirsiniz.
• Telefonunuzun şarjı bittiyse tanıdıklarınızın merak etmemesi için mesaj yollayıp haber verebilirsiniz.

Akıllı Mesaj ile SMS ve MMS göndermek %50 indirimlidir.

YurtiçiFaturalı 0,175 TL
Hazır Kart 0,23 TL
 

YurtdışıFaturalı 0,275 TL
Hazır Kart 0,375 TL


Akıllı Mesaj (SMS) 0,35 TL
Akıllı Mesaj (MMS) 0,40 TL

Ücretlendirmede Turkcell Bireysel hat kullanıcılarını SMS ve MMS ücretlerinin yarısı üzerinden hesaplanmaktadır.
Fiyatlara KDV ve ÖİV dahildir.
Ayrıca gönderilen mesajlarda karakter sayısına göre ücretlendirilir. Yazdığınız metin, 160 karakteri geçtiğinde 2, 306 karakteri geçtiğinde 3, 459 karakteri geçtiğinde 4 SMS olarak hesaplanacaktır. 612 karakterden uzun SMS gönderilememektedir.

Servisi kullanmak için programı ücretsiz olarak bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız.

Akıllı Mesaj Microsoft Office 2003 ve 2007 ile Internet Explorer 6 ve üstü versiyonlarını desteklemektedir.
Türkçe Windows kullanıcıları Türkçe, diğer dillerde Windows kullanıcıları ise İngilizce versiyonunu bilgisayarlarında göreceklerdir.

Programı yükledikten sonra Akıllı Mesaj servisine ulaşmak için;
Microsoft Outlook içerisindeki menüyü kullanabilirsiniz.
Masa üstünüzdeki ikona çift tıklayarak ya da Araç çubuğundaki ikona sağ tık yaparak kullanabilirsiniz.
Microsoft Internet Explorer üzerinde bir resme/imaja, linke ya da seçtiğiniz bir metne sağ tıklayarak kullanabilirsiniz.
İlk kez SMS veya MMS göndermek istediğinizde Akıllı Mesaj uygulaması sizden Turkcell hattınızın numarasını isteyecektir.

Karşınıza gelen ekrana cep numaranızı yazınız ve cep telefonunuzdan 5806’ya SIFRE yazıp ücretsiz olarak gönderiniz. Cep telefonunuza gelen şifreyi de bilgisayarınızdaki şifre alanına giriniz.

“Beni Hatırla” seçeneği otomatik seçili gelecektir, her Akıllı Mesajı kullanmak istediğinizde şifre girmek istiyorsanız bu seçeneği kaldırmalısınız.

Temel Özellikler;

SMS gönderme: Kısa mesajlarınızı 612 karaktere kadar yazabilir, Microsoft Outlook’unuzdaki kişilere ya da kendi oluşturacağınız adres defterine/ gruba %50 indirimli SMS gönderebilirsiniz.

MMS gönderme: Bir MMS içinde en fazla 3 adet multi medya içeriği gönderebilirsiniz. Bu içerikler 512 KB’dan büyük olmamalıdır. MMSinizi istediğiniz bir kişiye ya da oluşturacağınız bir gruba %50 indirimli olarak gönderebilirsiniz.

Hazır Mesaj: Farklı içeriklerde hazırlanmış Hazır Mesajları yada en sık gönderdiğiniz mesajları kaydedebilir, mesajlarınızı tekrar yazmakla uğraşmadan bir tuşla gönderebilirsiniz.

Telefon Defteri: Kişiler bölümüne Microsoft Outlook adres defterinde kayıtlı kişileri aktarabilir, yada kendi adres defterini oluşturabilirsiniz.

Ajanda: Kaydedeceğiniz mesajlarınızın ve randevularınızın, istediğiniz gün ve saatte, dilerseniz periyodik olarak, kısa mesaj ile size ya da istediğiniz kişiye gönderebilirsiniz. Ancak hatırlatmak isteriz ki bu mesajının gideceği zamanda bilgisayarınızın internete bağlı oluyor olması gerekmektedir.

Mesaj Tarihçesi: Akıllı Mesaj ile gönderdiğiniz tüm SMS ve MMSleri kolayca takip edebilirsiniz.